12 Temmuz, 2006

Hafta sonu, Tekirdağ köftesi ve bu sıcakta bademciklerimin şişmesi

Ailecek ne kadar deli olduğumuzu bir kez daha anlamış olmanın haklı gururu içindeyim.
Cumartesi günü 6,5 kişi 1 – yazıyla bir – arabaya binip, Saroz Körfezi’ne keşfe gittik. Yaz tatilini geçirmek için uygun bir yer mi diye önceden bir gidelim bakalım dedik (bu tatile ben katılmayacağım bile!!!). Hep beraber öğlen 12’de arabaya atlayıp yola koyulduk. Sıcak, trafik, arabada sıkış tepiş olmak yetmezmiş gibi gittiğimizde de bu tatil beldemizin bize pek uygun olmayacağını gördük. İlk izlenimlerden sonra hepimiz birbirimize bakıp deli gibi gülmeye başladık, burası için bu kadar yol teptik diye...Gör götüm yolları iç soğuk suları olayı oldu bizimki (son iki yazımda da göt dediğimi farkettim, aa ne ayıp!!)
Tekirdağ üzerinden gidince yolda köfte yemeden olmaz di mi? Biz de her tarafta sarı tabelaları olan meşhur köfteci Ali’ye gittik. Tabelalara aldanmamak lazımmış, iğrenç bir yerdi, kimse gidip orda köfte yemesin...
Pazar gecesi evde yediğim dondurma ve üstüne içtiğim buzz gibi kendi yapımım The House Cafe konseptli naneli limonata sonrası bademciklerim feci şişti. Tabi akabinde ateş ve halsizlik boy gösterince işe gidemedim – daha doğrusu gittim ve geri döndüm. Yoğun istirahat ve anne şefkatiyle kendime gelmeye başladım. Baygın bakışlarım, omuzlarıma atılmış hırkam, boğaz pastillerim ve göz altı morluklarım ise halen benimle.

Bu yazının anafikri = 26 yaşında da olsam dondurma yedikten sonra üstüne ılık su içmeyi unutmamam lazım :)

6 Yorum:

Blogger bething* dedi ki...

Toticim ya gecmis olsun! Bu sicakta hastalanmak antipatk gercekten...Sonunda istanbula yakin gitmeye karar verdiginiz yer saroza oldu? Tekirdag koftecisi demek yaramaz vayy bee..gecen yil cesmeden donerken akhisanra ramiz koftecisi vardi, biz de orda mola verip yemistik..guzelde ıstanblua gelmis Levent carsi da ozsut un oralarda..burdakini yemedim fakat Akhisardaki guzeldi ;)
yazinin anafikrini sevdim :)

Temmuz 13, 2006 9:52 ÖÖ  
Blogger totipoti dedi ki...

Saroz annemlerin tercihi olabilirdi ama dedigim gibi hic begenmedik...
ben cesme mi yoksa bozcaada mı karar veremedim daha

Temmuz 13, 2006 10:38 ÖÖ  
Blogger anyone dedi ki...

tekirdağ'daki köfteleri ben de beğenmemiştim. aslında bursa'da yediğim iskender'de büyük hayalkırıklığına uğratmıştı beni.

şimdiye kadar yediğim en güzel köfte, iskender, pizza'yı, tost'u istanbul'da yedim.

bence "her şehrin kendine özgü güzel bir yemeği vardır" bir şehir efsanesinden, koca bir balondan başka bir şey değil.

Temmuz 21, 2006 9:44 ÖÖ  
Blogger totipoti dedi ki...

genel olarak katılıyorum sana anyone,
sadece bir bursali olarak hala en iyi iskender bursadadır diyorum :))
eğer bir daha yolun düşerse bursa'ya eski garajın karşısında, ara bir sokakta minicik uludağ kebabçısı vardır, bir de orada dene yanında şıra ile iskenderi, (eti bol tabi!!)

Temmuz 21, 2006 1:31 ÖS  
Blogger anyone dedi ki...

peki, bursa'ya ve iskender'ine bir şans daha vereceğim;)

Temmuz 21, 2006 1:48 ÖS  
Blogger sezgihan dedi ki...

ben saroz'dan yeni döndüm ve çok beyendim.hatta bayıldım.bu kişiye göre değişiyor demek ki,ben de bu yazıdan bunu öğrendim.

Temmuz 31, 2006 5:55 ÖS  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa