28 Şubat, 2006

Kabballah Water

Geçenlerde MTV’de Madonna’nın ve birçok celebrity insanının kafayı Kabballah Water adı altında satılan ve iyileştirme özelliğine olduğuna inanılan suya taktıklarını izledim. Bileğe kırmızı ip bağlamalar, isim değiştirmelerden sonra da son numara şişe şişe bu sudan tüketmekmiş. Misal Madonna kalacağı otele önceden sipariş veriyormuş bu suyu getirtin, yoksa gelmem diye. Ne diyelim şifa olsun...
Bu, herhalde hacıdan gelenlerin bidonla getirdiği Zemzem Suyu gibi birşey...Zemzem suyu da ticari bir marka olarak marketlerde yerini alsa ona da çok talep olur diye düşünüyorum, en çok da bizim celebrity topluluğundan...

(Bir de bu Kabballah suyundan yapılan enerji içeceği varmış, sloganı da pek bir yaratıcı: If Red Bull means energy then Kabballah Energy Drink means ultra energy!!)

16 Şubat, 2006

Bol Buzlu Light Cola Lütfen...

Artık ne yapmıyoruz, fast-food restoranlarda hatta bence hiç bir yerde buzlu kola içmiyoruz...
CNN TÜRK haberine göre ABD’de 12 yaşındaki bir cimcime bilim fuarı için bir deney yapmış ve fast-food restoranlarda kullanılan buzun, klozet suyundan daha mikrobik olduğunu kanıtlamış.
Hep merak etmişimdir kalıp kalıp hazır buz satan firmaların ne kadar hijyenik olduğunu...Kullanılan suların ne suyu olduğunu (klozet suyu değilmiş mesela bunu öğrendik artık!!)
Kola, gazoz buzsuz içilebilir belki ama ya rakı?? “Suya üç, rakıya iki buz lütfenn” ya da “suya iki buz, rakıya almiim” diyalogları artık maziye mi karışacak yani??
Çok zor günler bekliyor bizi...

15 Şubat, 2006

Luke and Lorelai, Sitting In A Tree

Nihayet dün akşam barıştılar da rahatladım..ohh
Dizilerde illa platonik aşkların, gerilimlerin yaşanması mı gerek merakla izlenebilmesi için??? Neredeyse her dizide aralarında duygusal bir ilişki gelişmesi muhtemel (ama bir türlü gelişemeyen) en az bir çift bulunmakta. Mulder&Scully, Maddy&David, Diane&Sam, Frasier&Rose, Clark&Lana diye uzar bu liste, bunlar ilk aklıma gelenler..Şimdi bu gerilimler olmasa da, mesela Mulder ve Scully her bölümde öpüşseler, sevişseler, olay mahaline el ele gitseler bu dizi izlenmez mi?? Ben izlerim şahsen hatta daha da mutlu olurum hihihi (çok yakışıyorlar birbirlerine). Ya da tam tersi birbirlerinden hiç etkilenmeseler, Scully, evli ve 2 çocuk annesi, Mulder da gay olsa izlemez miyiz?? İnanmak istemez miyiz gerçeğin orda bir yerlerde olduğuna..
Bence senaryo ve yaratılan karakterler sağlam ise hiç gerek yok bu gibi oyunlara..Yeter artık sevenleri ayırmayın..Hele Luke ve Lorelai’a hiç dokunmayın ltf. Sevsinler birbirlerini, evlensinler hatta..

12 Şubat, 2006

Brokolinin Faydaları


Karaköy Lokantası’nda içtiğim süper lezzetli Brokoli Çorbası ile aynı kıvamı ve tadı yakalama deneylerim nihayet başarıyla sonuçlandı.. İki başarısız denemenin sonunda nihayet istediğim tadı yakalayabildim..
Mükemmel tada ulaşabilmek için geçtiğim zorlu yolların özeti:
Deney No: 1
Brokoli + soğan + havuç haşlanır, blenderdan geçirilir ardından püre sütle inceltilerek pişirilir. Sonuç: Yemyeşil ve tadı pek iyi olmayan bir çorba elde edilir..Tüm aile bireylerime (n=6) çorba zorla içirilir ve hiçbiri - ben de dahil – beğenmez.
Deney No: 2
Önce brokoliler haşlanır. Ayrı bir tencerede soğan + havuç + un kavrulur. Tencereye su + süt karışımı eklenir daha sonra da haşlanmış brokoliler eklenir, içine bilumum baharat eklenir ve bir taşım kaynatılır.
Sonuç: Kıvamı iyi ancak soğan tadı biraz baskın, fazla haşlanmış brokoliler iyice erimiş durumda. Aile fertlerim (n=6) çorbayı beğendiler, 1 tencere hemen tüketildi. Ancak onlar daha önce Karaköy Lokantası’ndaki çorbayı tatmadıklarından, aslında bu denemenin de hüsranla sonuçlandığını anlamadılar..
Artık çok yaklaştığımı biliyordum..Mükemmel tada ulaşmama az kalmıştı.
Deney No: 3
Akşam işten eve gelinir ve görülür ki aa abloş hasta olmuş, üşütmüş. Ee hasta insana en iyi ne gelir? Tabi ki sıcacık bir kase çorba. Hemen kolları sıvadım ve dolapta beni bekleyen brokolilerle çorba yapamaya giriştim..Önce brokolileri yıkayıp ufacık ufacık doğradım, bu arada bir tencerede unu birazcık sarmısakla kavurdum, un sararınca içine süt+su kattım, bu beşamel sosa benzer şeyin içine doğranmış brokolileri ve rendelenmiş havucu kattım tabi birde tuz + bol karabiber + az tuz otu...İyice pişirdim, yani sadece bir taşım değil ..
Sonuç: İşte tam istediğim gibi yaa, süper olmuş diye diye 2 kase çorbayı mideme indirdim. Abloş da çok beğendi.

Ee napalım, Karaköy Lokantası’na gidemiyorsam ben de yemeklerini eve getiririm. Börülce Salatası, Somon Buğulama ve İncir Güzellemesi’nden sonra Brokoli Çorbası da tam istediğim gibi oldu. Şimdi sıra Hünkar Beğendi’de..

Eğer öğlen saatlerinde Karaköy civarında iseniz, mutlaka bu lokantaya gidin derim ben. Limanın çapraz karşısında kalıyor. Kalabalık ve beklemek sizi yıldırmasın..Sonuçta harika tatlarla tanışacağınız garanti. Kapının önünde sıra beklerken de kaldırın kafanızı karşıdaki binanın mimarisini inceleyin ya da lokantanın sahibiyle laflayın..zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız bile..

02 Şubat, 2006

Tarihte Bugün


02.02.2000'de bi kız bi oğlana ya virgül ya da nokta koyalım demiş..oğlan da kıza noktalı virgül koyalım demiş..
iyiki de öyle demiş :)